Boşanma davasında ; 18 Yaşını doldurmamış ya da akıl sağlığı yerinde olmayan çocukların sahip oldukları haklar ve mükellefiyetlere ilişkin hususlar. Bu durum Türk Medeni Kanunda düzenlenmiştir. Çocuklar üzerinde velayet hakkı iki taraflı Anne ve Baba tarafından birlikte kullanılır. Anne ve baba velayetin yürütülmesi hususunda anlaşamazlar ise babanın reyi muteberdir. Çocuk küçükken anne ve babasının velayeti altındadır. Anne ve babanın biri ölmesi durumunda ise velayet sağ kalan kişiye verilmektedir. Boşanma durumunda ise velayet hakkı, çocukların teslim edildiği Anne veya Babaya aittir.
-0 ila 3 yaşları arasındaki çocukların anne bakım ve de şefkatine mutlak olarak muhtaç oldukları kabul görmektedir. Bu durumdan dolayı 3 yaşına kadarki çocukların velayetine karar verilirken annenin işinin, evinin, kazandığı miktarın ve de yaşam tarzının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay tarafından istikrarlı olarak verilen bu kararlarda bu yaşlardaki çocukların velayeti kesin olarak anneye bırakılması hükme bağlanmaktadır.
-3 ila 7 yaşları arasındaki çocukların annenin bakım ve de şefkatine daha az muhtaç olduğu görülmektedir. Lâkin bu dönemleri yaşayan bir çocuğun da anneden alınarak babaya velayetinin verilmesi istisna teşkil etmektedir. Örnek vermek gerekirse annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğua bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü durumda olması gibi sebepler durumunda çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir.
-6 ila 12 yaş okul çağında olan çocukların ise velayetinin belirlenmesinde yaş yine önem arz etse de bu gibi durumlarda tarafların çocuğa sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaya başlamaktadır. Bu gibi durumlarda hakimin değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli hususlardan biriside hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim ve de gelecek sağlayabileceği olacaktır. Aynı zamanda mahkemenin hakimi tarafından uzman bir pedagog aracılığı ile çocuğu da dinlemesi ve bu şekilde çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır.
-12 yaş ve de üzeri çocukların belirli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istedikleri biçimde ifade edebilecekleri düşünceleri düşünülmektedir. Bu genel kanı karşısında hakimler de çocukların kendilerini rahatlıkla ifade edebileceklerini yanında kalmak istedikleri ebeveynlerini seçebileceklerini düşündüklerinden çocukları dinleyerek velayeti tayin edebilmektedir.
Çocuğun üstün yararı nasıl belirlenir?
Çocuğun görüşü dikkate alınmalıdır
Velayet kararı verilirken çocuğun görüşünün alınması son derece önemlidir. Hatta idrak çağında olan çocuk için görüşü alınarak karar verilmesi şarttır.
Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında da ifade edildiği üzere velayet, çocuk için kullanılacak bir haktır ve bu nedenle çocuğun isteğinin tespit edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekecektir.
Çocuğun görüşünün alınabilmesi için; çocuğun bağımsız düşünebilen, idrak kabiliyetine sahip ve kendisini ifade edebilecek yaşta olması gereklidir. Yoksa idrak çağına gelmemiş, bağımsız düşünemeyen çocuğun anne veya babadan birinin yönlendirmesi ile görüşünü ifade etmesinin anlamı yoktur. Keza henüz bu olgunluğa erişmemiş bir çocuğun anne ve babası arasında tercih yapmaya zorlanması da uygun değildir.
Çocuğun yaşı ne olursa olsun, bildirdiği görüşün kendi iradesi mi yoksa anne veya babasının zorlaması ile mi açıklandığı konusunda da hâkim pedagog ve sosyologlar görevlendirerek, çocuğun görüşünün bağımsız görüşü olup olmadığını denetlemesi gerekecektir. Pedagog ve sosyologlar sadece çocuklar görüşmekle yetinmeyecek, çocuğu anne ve babasının yanında, onlarla kurduğu iletişimi, onların yanındaki davranışlarını da gözlemleyerek, gerekirse okul öğretmenleriyle, rehber öğretmenleriyle görüşerek raporunu düzenleyecektir.
İdrak çağındaki çocuğun görüşünün alınması şartı Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenmemiş olmasına rağmen, Yargıtay’ın Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki düzenlemeyi de esas alarak, çocuğun görüşünün alınmasının şart olduğunu ifade etmiş, çocuğun görüşü alınmadan tesis edilen kararların ise bozma nedeni olduğunu karara bağlamıştır.
Velayet kararı verilirken tek ölçüt çocuğun görüşü değildir. Hâkim çocuğun üstün yararı neyi gerektiriyorsa ona göre karar vereceğinden, yaptığı araştırma ve incelemeler neticesinde çocuğun üstün yararı nedeniyle görüşünün aksine de karar verebilecektir.
Velayetin Değiştirilmesi Talebi
Boşanmayı bağlı olarak velayet hakkının elde edilmiş olması bu hakkın daimî olacağı anlamını taşımamaktadır. Velayet hakkını alamayan taraf velayete ilişkin her zaman dava açabilir. Böylesi bir davada çocuğun velayet hakkını elinde bulunduran ebeveynin yanında kalmasının çocuğun fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususunun kanıtlanması gerekecektir. Böylesi bir durum kanıtlanamaz ise çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkesi benimseneceğinden velayet hakkının değişmesi talebi kabul görmeyecektir.
Çocuğun alıştığı çevreden ayrılmaması ilkesi de Yargıtay’ın üstün yarar konusunda benimsediği bir ilkedir. Çocuğun devam eden düzenin korunması üstün yararını sağlayan bir faktördür.
Geliri Olmayan Tarafın Velayet Hakkı
Uygulamada müvekkillerimizin sıklıkla sorduğu soruların başında çalışmamalarının velayete etkisi olup olmayacağıdır. Ebeveyninin çalışmaması velayeti alamayacağı anlamına gelmez. Özellikle ev hanımı annelerin bu konudaki endişeleri yersizdir. Velayet hakkına mahkeme çocuğun üstün yararını belirleyerek karar verecektir. Önemli olan çocuk için hangi ebeveyninin yararlı olacağının tespitidir. Zaten velayet hakkını alamayan taraf çocuğundan kopmayacaktır. Çocuğun mali giderlerine gücü oranında katkı sağlayacaktır.
Çocuğun Cinsiyeti Velayet Hakkının Belirlenmesinde Önemli midir?
Yanlış bilinen bir konuda çocuğun cinsiyetine göre velayet hakkının belirleneceğidir. Velayet hakkının tespitinde cinsiyet bir kriter değildir. Erkek çocuk, kız çocuk diye bir ayrım yoktur. Çocuğun velayetinin belirlenmesi için cinsiyetinin bir önemi yoktur.
Annenin Evlenmesi Velayetin Değişmesini Sağlar mı?
Annenin başka birisiyle evlenmesi tek başına velayetin değiştirilmesini sağlamaz. Söz konusu evliliğin çocuğun bedensel, ruhsal gelişimi üzerinde olumsuz bir etki yapması yani çocuğun üstün yararının sağlanmaması durumlarında velayetin değişmesi gündeme gelecektir.
Eşimle Boşandık Çocuğun Velayeti Kime Verilir
Bu onu hakkındaki diğer makalelerimiz için tıklayın