İçeriğe geç

Ölen Kişinin Borçlarından Mirasçı Sorumlu mudur ?

Ölüm hak,  miras helal. Peki ya miras olarak borç kaldıysa ? “……..Ölüm ölüm dedikleri nedir ki gülüm, ben senin için yaşamayı göze almışım……….” diye diye ortalıkta dolaşan yiğitler bir yandan da borç batağına saplanarak bu dünyadan çekip gitmişse ? Yahu ele Mısırdaki bilmediği dedesinden ne miraslar kalıyor, bize nasıl oldu da borç kaldı? Rahmetli iyi adamdı da gider gitmez bize yaptığı işe bak? Böyle dediğimize bakmayın kıymetli okurlar, boş muhabbeti artırmak her zaman kolay ve mümkün. Giden geçmişlerimize rahmet olsun, mekânları cennet, ruhları şad olsun. Borç bıraktılar diye hemen onlara da arkalarından kötü şeyler de demeyin aman. Gidenle helalleşmek mümkün olmuyor çünkü. Kim bilir başına ne işler geldi de borçla gitti? O da böyle olsun ister miydi? Emin olun kimse istemezdi.

Bize sorarsanız borç miras bırakanın da olsa imkânlar ölçütünde ödemeye gayret etmek gerek. Hem gidenin huzur içinde uyuması için hem de alacaklıların mağduriyetini gidermek için. Çözüm insanı olmak zarar ettirmez. Ama bırakılan yükü sırtlayacak tâkat yoksa imkanlar yerini imkansızlıklara bırakmışsa, bu yükün altına giren altında ezilecekse ne olacak? Bir başkasının gerçek manada biten hayatı ile beraber başkalarının hayatı da mı bitecek? Elbette hayır, kanun koyucu tabi ki bu durumu da gözetmiş. Birazdan aşağıda detaylandıracağım üzere reddi miras diye bir imkân var. Ama önce reddi miras yapılmayan durumda ne olacak bunun üzerinde duralım.

Miras hukuku ölen kişinin borcu

Miras hukuku ölen kişinin borcu konusunda mirasçılar borçtan kaçınmak için bir takım işlemlerde bulunabiliyorlar.
Ancak kanunlar geriye kalan mirasçıların, ölen kişinin alacaklılarını zarara uğratması kastı ile hareket etmelerini yasaklıyor.
Kanunlarımıza göre bir borçlunun, mallarının haczinden önce, alacaklılarından mal kaçırmak için yapmış olduğu şüpheli tasarrufların iptal ettirilebilmesi için, alacaklılara bir dava açma hakkı tanınıyor.

Mirasçılar, miras bırakanın borçlarından müteselsilen(hep birlikte) ve şahsen mesul oluyorlar. Vergi borcu, murisin diğer alacak hak ve borçları ile birlikte mirasçılara geçiyor. Vergi borcu miras bırakanın hak ve alacaklarından fazla da olabilir. Yani, diğer bir ifade ile tereke borca batık durumda olabiliyor. Borca batıklık, kişinin malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumuna deniyor.

Vergi incelemelerinin geç yapılması nedeniyle vergi borcu mirası red süresinden sonra da ortaya çıkabiliyor. Bazen miras bırakanın ölümü anında kendi şahsi mal varlığından ödeme sorumluluğunda olmayan vergi borçları, daha sonra terekenin bir parçası haline de gelebiliyor.

Örneğin; şirketin kanuni temsilciliğini yapan miras bırakanın şirkete ait vergi borçlarının şirketin mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmasından sonra kendi mal varlığından ödeme sorumluluğu ölümden ve mirası red süresinden sonra ortaya çıkabilir.

MİRASIN GERÇEK REDDİ NASIL YAPILIR ?

Mirasın gerçek reddinde, mirasçılar tarafından başvuruda bulunulması gerekir. Mirasçılar mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini kanıtlamadıkça miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; atanmış mirasçılar ise miras bırakanın bu tasarrufunun kendilerine resmi olarak bildirildiği tarihten itibaren 3 AYLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE içerisinde murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine başvurarak sözlü veya yazılı beyanlarıyla mirası kayıtsız şartsız reddedebilirler. Hak düşürücü süre içinde miras reddedilmezse miras kazanılmış olur. Bunun yanında red süresi bitmeden mirasçı olarak; miras kalan malları saklayan veya kendine mal eden, terekenin işlerine karışan ve terekenin olağan yönetimi dışında işler yapan mirasçı, mirası reddedemez.

Peki Bu 3 Aylık Süreyi Kaçırdığınızda Ne Olacak? Miras Borçlarda Dahil Size mi Geçecek?

İşte Kanun Bu noktada vefat eden kişinin mirasçılarını mağdur etmemek adına düzenleme yaparak Mirasın Hükmen Reddi Kavramını getirmiştir.
Türk Medeni Kanunun 605.maddesinde “Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise,yani kalan malvarlığı kalan borçtan daha az ise miras reddedilmiş sayılır.” denilerek herhangi bir başvuru yapılmasına gerek kalmadan, karine olarak mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağı kabul edilmiştir. Kanunda ifade edilen borca batık terekenin kabulü ve iktisap edilmesi yalnızca açık veya zımni olarak yapılan kabul beyanıyla mümkündür.

MİRASIN HÜKMEN REDDİNİN ŞARTLARI NELERDİR?

    •    MİRAS BIRAKANIN ÖLÜM TARİHİNDE BORÇLARINI ÖDEMEKTEN ACİZ OLMASI
    •    MİRAS BIRAKANIN ACZİ AÇIKÇA VEYA RESMEN TESPİT EDİLMiŞ OLMASI
    •    TEREKENİN (MİRASIN) BENİMSENMEMİŞ OLMASI

Hadi bunları biraz daha açalım ;

1. MİRAS BIRAKANIN ÖLÜM TARİHİNDE BORÇLARINI ÖDEMEKTEN ACİZ OLMASI

Borçlarını ödemekten aciz olma hali; borçların ödeme zamanı gelmesine rağmen ödeme araçlarının yetersizliği nedeniyle, sürekli ve giderilmesi zor fakat borca batık olma seviyesine varmamış mali durumdaki bozulmayı ifade eder. Ödemekten aciz olmak borca batıklık demek değildir.

Örneğin hiç bir borcu bulunmayan bir dilencinin borca batık olma durumu söz konusu değildir ancak borçlarını ödemekten aciz olduğu açıktır.



Ölüm anında borçlarını ödemekten aciz olmak, geçici olarak nakit sıkışıklığı demek değildir. Miras bırakan gerçekte borçlarını ödeyecek kadar mal varlığına sahip olabilir ancak alacaklarını tahsil edemediği için veya malvarlığını paraya çeviremediği için borçlarını ödeyemez durumda olabilir. Bu durumda miras bırakanın borçlarını ödemekten aciz olması söz konusu değildir. Miras bırakanın borç ödemekten aciz olduğunun kabul edilebilmesi için terekesindeki borçların malvarlığından daha fazla olması gerekir. Miras bırakanın 20.000 TL borcuna karşılık 30.000,00 TL değerinde malvarlığı varsa borcunu ödemekten aciz olma durumu olmadığından hükmen reddin şartı gerçekleşmiş olmayacaktır.
Mirasın hükmen reddinin gerçekleşip gerçekleşmediğini tarafların getirdiği delillere istinaden hâkim karar verecektir.

2. MİRASBIRAKANIN ACZİ AÇIKÇA VEYA RESMEN TESPİT EDİLMiŞ OLMASI

Mirasın hükmen reddi için miras bırakanın ölüm anında borcu ödemekten aciz olması tek başına yeterli değildir bu durumun aynı zamanda açıkça veya resmen tespit edilmiş olması gerekir.Ödemeden aczin açıkça belli olması; ölen kişiyi tanıyan sosyal çevresinin, tanıdıklarının, akrabalarının ve ticaret yaptığı kişilerin miras bırakanın ekonomik durumunu açıkça bilmesini ifade eder. Ancak bazı durumlarda ölen kişi borçlu olduğunu utandığı için gizlediğinden borca batık durumu açıkça belli olmayabilir. Ayrıca miras bırakan borçlarını ödemek istemediği için kendini borca batıkmış gibi göstermiş olabilir. Bu durumlarda terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Bu duruma da tanık dahil her türlü delili değerlendiren hâkim karar verecektir.


Ödemeden aczin resmen tespit edilmiş olması; Miras bırakanın aczine karar verilmesi için bazı resmi evrakların olmasını ifade eder. Miras bırakan hakkında icra takibi yapılmış olması ve hakkında aciz vesikası alınmış olması, miras bırakanın iflas etmesi veya konkordato içinde bulunması ya da miras bırakanın tüm mallarına haciz konulmuş olması bu duruma örnek olarak verilebilir. Bunun yanında iflas etmiş ya da konkordato ilan etmiş kişinin miras bırakanın kendisi olması gerekir yani miras bırakanın ortağı olduğu sermaye şirketinin iflas etmiş olması kişinin borca batık olduğu anlamına gelmeyecektir.

3. TEREKENİN BENİMSENMEMİŞ OLMASI

Mirasın hükmen reddedildiği ileri sürülerek mirasçılık sıfatından kurtulabilmek için mirasın açık olarak kabul edilmemiş olması veya kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunulmaması gereklidir.

Borca batık tereke herhangi bir zaman koşuluna bakılmaksızın açık bir irade beyanı ile her zaman kabul edilebilir. Ancak bazı davranışları kanun koyucu terekenin kabulü olarak değerlendirmiştir. Bu kapsamda TMK’nun 610. maddesinde şu hükme yer verilmiştir.



“Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı mirası reddedemez.
Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.”



Görüleceği üzere bu hükme istinaden mirasın hükmen reddinin kabulü için kanun maddesinde ifade edilen davranışların yapılmaması gerekmektedir.

Bize sorarsanız, arada ne yaşanmış olursa olsun, imkânlar elveriyorsa gidenin borçlarını kapatmak kalanlara düşer, bunun için uğraşan zarar da etmez ama imkânsızlıklar varsa, kalanların bu yükü taşıması nâmümkün ise, bu yük sırtlanacak gibi değil ve yükün altında ezilecek iseniz elbette reddi miras yapın, koşulsuz şartsız 3 aylık sürede yapılabilen reddi miras imkânını unutmayın, oldu da süre kaçtı ise dava yoluyla istenen mirasın hükmen reddi için de hakkınız olduğunu bilin, deriz. Saygılarımla…


Gaziantep Barosu Avukatı
Av.Ali TÜMBAŞ

Makalemizi Oylar Mısınız? post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avukat Ali Tümbaş

Fatih, Fevzi Çakmak Blv. No:139, 27080 Şehitkamil/Gaziantep

Call Now

WharsApp
Avukat Ali Tümbaş
Merhaba ben Avukat Ali Tümbaş, Size nasıl yardımcı olabilirim?